pisLik
Mesaj Sayısı : 353 Yaş : 34 Nerden : RiZe Okul : RiZe LiSesİ Sınıf : 10 - Sos - A Ruh hali : Normal Hangi takımlısın : yok Müzik: : dinlemem Reputation : 0 Puan : 126020 Kayıt tarihi : 28/08/07
Oyun Üye: (10/10) İyi Üye: 30
| Konu: Kızıl Bir Güldür Hayat 2007-09-29, 15:45 | |
| Kızıl Bir Güldür Hayat
Kaçıncı basamağında olursan ol yaşamın, karamsarlığa kapılıp umutsuzluk hırkasını giyme sakın… Boyun eğme kadere, çekiver ipini umutsuzluğun, ilmek ilmek sökülsün…
Taptaze umut çiçekleri ek gönül bahçene, gerisi gelir elbet bir gün…
Yenik düşmez karanlığa aydınlık, yumma güneşe gözlerini, acıları gizler karanlık... Bir merdiven daya gökyüzüne, yıldız topla… Saçlarını tara pırıl pırıl güneşin… Sitem etme düşlerine yağan kara, damla damla erir elbet bir gün…
Susturma yüreğini, kalkar her boran, her sis her şey unutulur… En umutsuz bir anda yağan yağmur, toprakta capcanlı bir umut olur… Bir bahar dalının coşkusunu tomur tomur sana da verir elbet bir gün…
Gözyaşıyla dolup taşmaz deniz, meraklanma… Uçurtmasını yitiren çocuğun gözyaşları kurur, üzüntüsü durur... Ararsan; ipinden kurtulmuş serseri bir uçurtmanın özgürlük sevinci seni de bulur, bulur elbet bir gün…
Yaprak ödünçtür dallarda, önemli olan; umuttan yoksun kalıp gözlerde ışığı söndürmemek, direnci yitirmemek… Dikenli de olsa kızıl bir güldür hayat, soldurmadan yaşamak / yaşatmak gerek… Yeşile düşman bir bahçıvana kendini sevdirmez çiçek, yaprak yaprak ölür elbet bir gün…
Yık barikatları, erit prangaları halka halka, zaman defterini kapat… Dört mevsimi var, her daim kış olmaz hayat… Kızıl gülden derin bir soluk al tekrar merhaba de yaşama... Acıdan ıstıraptan arıtılmış, damla damla sevgiden damıtılmış, yepyeni bir dünya yarat...
İnsan; yere çakılı yalnız bir ağaç değildir, tek başına rüzgârı bekleyen… Yeni yüzler dene, asla vazgeçme sevmekten... Sünger çek maziye, yak ne varsa kötü gönlünün ocağında… Geç karşısına, sevgi kahvesini, dostluk kahvesini yudumla umudun şefkatli kucağında…
Bırak, saçlarını okşasın rüzgar, apak kar yağsın karanlıklarına… Her şafakta, doğan güneşi karşıla, batarken kızıllığını şarap şişelerine doldur, yıllansın… Unut sonbaharı, başka baharlar ara, çisil çisil hep yağmur yağsın hayat harmanına, ağaçlar tomurcuklansın… Aç yüreğinin kapılarını, sen uçur bir kuş da, özgürce kanat çırpmanın tadına varsın…
Bahardaki uyanışı, gök kuşağındaki gülüşü, zarafetini gülün, muhteşem hazzını bir bebeğin omzundaki gamzeden öpüşün… Lapa lapa yağan karın sesini, köpük köpük aşkı, soluk soluğa, çimler üstündeki sevişmeleri düşün…
Yaşamak: zor da olsa ne güzel… öyle mi ya ölüm, öyle mi ya ölüm?
Ocak, 2005 Tahsin Özmen | |
|